HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


VI. Abant toplantısı notları23

Farklı branş, inanç ve düşünce sahibi aydınların toplanarak ülkenin ve dünyanın önemli bir meselesini konuşup tartıştıkları, müzakere sonuçlarını bir bildiri ile halka duyurdukları, başından beri Türkiye kamuoyunun ve bir ölçüde Batı'nın ilgisini çeken Abant Toplantıları'nın 6.'sı da 11-13 Temmuz 2003 tarihleri arasında yapıldı. İlgi ve fonksiyonları bakımından birden fazla toplantıya katılan şahıslar yanında her toplantıda olduğu gibi sonuncusunda da yeni yüzler vardı. Üniversite öğretim üyeleri ile lisansüstü öğrenim yapan gençlere de imkan ölçüsünde bir kontenjan ayrılmıştı.

Konu, "Savaş ve Demokrasi" idi. Genel olarak savaşın sebepleri daha az, yakın zamanlarda gerçekleşen savaşların ve özellikle ABD saldırılarının sebepleri ise daha çok üzerinde durulan konu oldu. Dinlerin, kültürlerin, güvenliğin de savaş sebebi olabileceği ama son savaşlarda baş sebebin ekonomi olduğu fikri daha ziyade kabul gördü. Ekonomik çıkarın elde edilmesi ve korunmasının, belli bölgelere hakim olmayı da gerektirdiğine dikkat çekildi (jeo-stratejik sebep).

Son toplantı vesilesiyle oluşan intiba ve düşüncelerimi şöylece özetlemek mümkündür.

İçeride nasıl irtica bazı operasyonlar için bahane kılınıyorsa son savaşlarda da demokrasi ve kitlenin can güvenliği aynı şekilde bahane kılınmıştır. ABD'nin son savaşlarda bölgeye bıraktığı bombalar ve kullandığı silahlar yüzünden ölen masumların haddi hesabı yok, ayrıca bu ateşlerin bıraktığı radyoaktif etki uzun süre atmosferi kirletiyor ve insanların sağlığını olumsuz etkiliyor. Yine ABD'nin, dış dünyada demokrasinin tesisi ve korunması ile ilgili karne notunun çok düşük olduğu da herkesin malumu. İşine geldiği zaman ve yerde anti demokratik, monarşik, totaliter yönetimleri destekliyor, bunlara karşı mücadele veren İslamcı demokratik gurupları terörist ilan ederek çökertiyor, işine geldiği zaman da "şu bölgeye demokrasiyi getireceğim" diye savaş açıyor. Kitle imha silahlarını (kitlenin hayat ve sağlığını) anında veya zaman içinde tehdit eden silahları) son zamanlarda en fazla ABD ve İsrail kullanıyor; sıra temizlemeye gelince, elinde bu silahlardan bol miktarda bulunan ülkelere ses çıkarılmıyor, kitle imha silahı ya hiç bulunmayan veya devede kulak kabilinden olan ülkelere ise baskı yapılıyor, saldırı düzenleniyor. Savaşın sebebi ve müsebbibi ortada; ancak buna dur diyecek bir "uluslararası güç" ufuklarda görülmüyor.

Demokrasi ile savaş arasında ilişkinin bulunduğu tartışılamaz bir gerçektir, ancak meşru savaş dışındaki savaşların engellenebilmesi için ulusal devletlerdeki demokrasinin gerçek olması, uluslararası düzenin de adalet temeli üzeinde kurulmuş bulunması gerekiyor. Ülkelerin içinde demokrasi "sözde" olursa, başta medya olmak üzere çeşitli illüzyon araçları ile halk kolaylıkla yanlış yönlendirilebiliyorsa haksız savaşlara yine "evet" denebiliyor.

Uluslararası kurum ve kuruluşların güçlü ve adil olması gerekiyor. Son savaşta da görüldüğü gibi bu kuruluşlar zayıf veya güdümlü olurlarsa, onların varlığı haksız savaşı engellemeye yeterli olamıyor.

ABD'nin ekonomik menfaati ve vazgeçilmez partneri olan İsrail'in güvenliği başta Ortadoğu olmak üzere İslam ülkelerine egemen olmasını kaçınılmaz kılıyor. Aslında ABD ve İsrail, egoizmden vazgeçerek adil bir düzene ve barışa razı olsalar, zorla egemenlik yerine adil paylaşıma dayalı karşılıklı rıza ile "barışı tesis etmek ve korumak" mümkündür. ABD şimdilik buna yanaşmadığına göre iş karşı tarafa, İslam ülkelerine ve menfaatleri ABD'ye dur demeyi gerektiren diğer ülkelere düşüyor. Yapılması gereken çok şey var, ama öncelikli olanı İslam ülkelerinde halkın yönetime el koyması, totaliter yönetimlere son verilmesi, Müslüman halkların istediğini bildiğimiz "İslam ülkeleri arası işbirliğinin" kurulması ve kurumlaşmasıdır. Arkasından diğer ülkelerle de ortak amaçlara yönelik işbirlikleri kurulmalıdır.

İslam'ın adı barışla ilgili olduğu gibi, Kitabı da barışı esas almakta, savaşı ancak zorunlu hallere münhasır kılmaktadır; İslam'ın zorunlu dediği haller ile çağdaş düşünürlerin "haklı, meşru" dedikleri savaş ise büyük ölçüde örtüşmektedir.



23 Yeni Şafak, 18.07.2003



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler