HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Asker-siyaset ilişkisinde normalleşme4

Sayın Karakaş'a göre "Sivil otorite- ordu ilişkisinde normalleşme, Yüksek Askeri Şûrâ kararlarının yargı denetimine alınmasından, sivillerin hiçbir koşulda askeri yargı kapsamı içine alınmamasından, MGK'nın statüsünün gözden geçirilmesinden, devlet protokolünün yeniden tanziminden ve nihayet DGM'lerden askeri hakimlerin çekilmesinden geçmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir biçimde ilgilendiren bu noktaların yaşama geçirilmesi, TSK'nın politika dışında kalıp güvenlik hizmeti üreten bir kamu hizmeti birimine dönüşmesini ve bu suretle asli görevi olan ülkenin dış tehdit ve tehlikeye karşı korunması işlevini daha etkin görebilmesini amaçlamaktadır. İçinde bulunduğumuz uluslararası konjonktürde bu gereklilik her zamandan daha fazla kendini hissettirmektedir".
Bize göre bu beklentinin gerçekleşmesi için önce siyaset kurumunun normalleşmesi, normal işlemesi, seçilenlerin atananlara hakim olması gerekiyor. Bunun için de iktidarın -gerginlik yaratmadan, eski tabirle fitneye sebep olmadan- muktedir olması, muhalefeti ve iktidarı ile bütün siyasi partilerin, milli menfaate aykırı kısır çekişmeleri terk etmeleri, muhalefetin, sırf hükûmeti yıpratmak için muhalefet yapmaktan vazgeçmesi, parti çıkarını ve iktidar beklentisini milli çıkarın önüne geçirmemesi, medyanın patronlar medyası olmaktan kurtulması, sivil toplum örgütlerinin -kendileri için de hayati önemi bulunan- demokratikleşmeyi, daha az önemli isteklerinin önüne geçirmesi, halkın da iradesine ve seçtiklerine sahip çıkması gerekmektedir.
Demokratik hukuk devletlerinde en büyük suç silahlı ayaklanmadır, silahlı veya silahsız kuvvetlerin, millet iradesini ve hukuku hiçe sayarak idareye el koymasıdır. Demokrasilerde bunun hiçbir meşru gerekçesi olamaz, "talimat, tüzük, yönetmelik" anayasayı ve kanunları aşamaz; kanunlar anayasaya, anayasa da evrensel hukuk ve demokrasi ilkelerine aykırı olamaz, hiçbir şahıs ve grup durumdan vazife çıkaramaz. Eğer birilerine veya bazı kesimlere göre iktidar meşru yoldan ayrılıyor, ülkenin birlik, bütünlük ve bağımsızlığı veya rejimi tehlikeye giriyorsa bu takdirde iktidarı yola getirmek veya düşürmek için demokrasilerde meşru mekanizmalar ve yollar vardır. Bunlar işletilir, işler normale döner. İhtilal demokrasinin ölümüdür; hiçbir bünye ölümle tedavi edilemez, ölüm bir tedavi aracı olamaz.
İktidarın icraatının değerlendirilmesi ve meşruiyet bakımından hükme bağlanması hukuk çerçevesinde yapılır. Hukuk kanunu aşar, ama kanun hukuku aşamaz; eğer hukuka aykırı bir kanun veya daha aşağı seviyede bir mevzuat varsa bunlar da yine usulü dairesinde ve yetkili kurumlarda hukuka göre değiştirilir, düzeltilir, yeni kanunlarla kanun-hukuk paralelliği sağlanır.
Devletin hukuk devleti olması, "yargıçlar devleti olması" anlamına gelmez; yargının da bunu gözden uzak tutmaması, millî iradeyi akılda bulundurması gerekir.



4 Yeni Şafak, 11.05.2003



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler