HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


BİRİNCİ BÖLÜM
Dinin devlet talebi

İslam ve devlet

İslam'ın devlet talebinin olup olmadığı, daha geniş bir ifade ile İslam ve devlet ilişkisi son yıllarda sık sık gündeme gelmiş ve tartışılmıştır. Bu tartışmada İslam'ın laik karakterli bir din olduğunu savunanlar doğrudan naslara ve özellikle Kur'an'a bakmışlar, bu kaynakta mahiyet ve niteliklerini Allah'ın belirlediği bir devleti aramışlardır. Gerçi Kur'an doğru okunduğunda, nitelikleri dolaylı ve genel hatlarıyla belirlenmiş bir devlet kavramını onda bulmak da mümkündür ancak biz burada dinin mümin'lerden istediklerini hareket noktası yaparak "İslam'ın devlet talebi" konusuna yaklaşmayı deneyeceğiz. Bunun için de fazla uzaklara gitmeden iki örnek üzerinde duracağız: Örtünme ve Kur'an öğretimi.
İslam, kendisine inanan ve hayatını inancına göre yaşamak isteyenlerden belli ölçülerde örtünmelerini ve dinlerini, o'nun ana kaynağını öğrenmelerini, öğrendiklerini hayata geçirmek için gerekli bulunan din eğitimini almalarını da istemektedir. Bir müslüman İslam'ın bu taleplerini yerine getirmek için örgütlenmeye muhtaçtır. Bu örgütlenmeyi ya devlet yapacaktır yahut da müslümanların sivil olarak örgütlenmelerine izin ve imkan verecektir. Devlet bir yandan örtünenlerin okumalarını ve kamu görevi almalarını, diğer yandan da din eğitimini ve Kur'an öğrenimini engeller, sınırlar ve yasaklarsa İslam ile devlet, müminlerin yerine getirmek mecburiyetinde oldukları "dinin emir ve talepleri" ile "devletin talepleri" arasında çatışma ortaya çıkar. Müminler açıkça dinin taleplerine aykırı bulunan devlet emirlerine uymakta zorlanırlar, ikileme düşerler; devletin emri, usulüne göre yapılmış ictihada dayanmaz da din kaale alınmadan, din ve vicdan hürriyetinin gereğine uyulmadan verilmiş olursa bu emre uyamazlar, bu emri veren devlete karşı yabancılaşmaya başlarlar.
Böyle bir durumda müslümanların şunları yapmaları beklenir: 1. Sivil itaatsizlik. Yani kanunun hukuka aykırı olması sebebiyle ona uymamak, ceza alsa da dinin talebini yerine getirmeye devam etmek. 2. Kamil manada din ve vicdan hürriyeti veren bir devlet talep etmek, bunun için elden gelen meşru gayretleri göstermek. 3. Başka inanç ve hayat tarzı sahipleri ile anlaşarak böyle bir iktidarın oluşturulması mümkün olmazsa İslam'ı önceleyen, onu hak, aykırı olanları batıl olarak değerlendiren, bâtılın değil, hakkın gelişip yayılmasını hedefleyen devleti ve iktidarı oluşturmak.
İslam'ın ve müslümanların devlet ve iktidar ile ilişkisini bilmek isteyenlerin teoride boğulmak yerine, dinin taleplerinden yola çıkmaları gerekir; böyle bir yolculuğun varacağı menzil ise yukarıdaki gibidir. Aksini iddia edenlerin en azından bir kısmının yaptığı ilim değil, yağcılıktır ve güneş yağını bırakın balçıkla bile sıvanamaz.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler