HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Zekât ve Kurban
Bir müslümanın zekât vermekle yükümlü olabilmesi için ne kadar mala, servete (nisap) sahip olması gerekir? Geçen haftaki yazıda bunu, günümüzde anlaşılır, uygulanabilir ve amaca uygun bir formüle sokabilmek için iki yol ve ölçüden söz etmiştik: 1. Hadîslerde ve fıkıh kitaplarında, belli mallar (deve, koyun, sığır, altın, gümüş...) için verilen miktarları (nisapları) teker teker kuruşlandırmak, yani bugünkü para ile karşılıklarını tesbit etmek, sonra bunların ortalamasını almak ve "günümüzde nisap budur" demek. Bu durumda dînin hedeflediği zenginlik sınırını yaklaşık olarak tesbit etmek mümkündür. Çağdaş âlimlerden Kardâvî "altını esas alalım" diyor, buna göre nisap 500 milyon civarında olur. Gümüşü alalım diyenlere göre 55 milyon olur. Kırk koyunu 30 milyonla çarpsanız 1.2 milyar eder. Hem 55 milyon sahibini hem de milyar sahibini eşit derecede zengin saymak âdil değildir, İslâm bunu hedeflemiş olamaz. 2. Bu nisaplar, tesbit edildiği zamanda birbirine eşit ve normal bir ailenin bir yıllık geçiminin karşılığı olduğu için, buradan hareket ederek günümüzde ailenin yıllık asgarî geçim indeksini esas almak ve temel ihtiyaçları karşılayan malvarlığı dışında bu kadar zekâtlık mala sahip olanların "nisaba malîk olduklarını" söylemek. Her iki çözüme göre de "gümüşü esas alarak 50-60 milyonu olanın zengin olduğunu, zekât alamayacağını, aksine zekât vermesi gerektiğini" söylemek yanlıştır. İkinci formüle göre, asgarî aylık geçim indeksinin iki yüz milyon olduğunu varsayarak kaba bir hesap yapacak olursak yıllık geçim tutarı 2.4 milyar eder. Birinci hesap şeklinin de bu rakkama yakın bir sonuç vereceğini sanıyorum. Her iki şekilde de dînî metinlerin belirlediği zenginlik ölçüsünü (nisabı) değiştirmek sözkonusu değildir; yapılan şey nisabın, günümüz ölçülerine göre tesbit ve ifade edilmesidir. Geçen yazıda söylediğimiz gibi bu hesaplar ve ölçüler, yoksulun ihtiyacının böylece karşılanır olması durumunda geçerlidir. İhtiyaç devam ediyorsa yükümlülük ölçüleri de değişir.
Zekât konusunda iki husûs sıkça sorulmaktadır: 1. Kadınların örf ve âdete göre normal ölçülerde edinip kullandıkları altın ve gümüş zinetlerden, takılardan zekât verilecek midir? Hanefîler dışındaki üç mezhebin de dahil bulunduğu çoğunluğun ictihadına göre zinet, kadının temel (aslî) ihtiyaçlarından sayılır ve zekâta tâbî değildir; yani bunlardan zekât ödenmez. Ben de bu ictihada katılıyoruım. 2. Bir temel ihtiyacı karşılamak (meselâ ev almak, ameliyat olmak, ihtiyaç hâlinde araba, okumak için kitap, işinde kullanmak içini makina, alet vb. almak) için biriktirilen para birçok hanefî fıkıhçıya göre zekâta tâbî değildir; ben de bu görüşü tercih ediyorum.
Kurban kesmekle yükümlü olmak için kişinin zengin olması gerekir. Bu zenginliğin ölçüsü de -detaylarda bazı farklılıklar bulunmakla beraber- zekât zenginliği gibidir. Gümüşten hareket ederek 50-60 milyonu olana kurban kestirmek yanlıştır. Kurban kesmenin vacip (farz ile sünnet arasında bir yükümlülük derecesi) olduğu hükmü ittifaklı değildir. Meselâ hanefî mezhebinden Ebû Yûsüf'a (kendisinden rivâyet edilen iki farklı ictihaddan birine) ve İmam Şâfi'î'ye göre kurban kesmek sünnettir. Bazı güçlükler ortaya çıktığında veya yoksulların etten daha fazla paraya, başka bir şeye ihtiyaçları bulunduğunda "sünnettir diyen" ictihad tercih edilmeli ve kurbanın bedeli, daha azı, daha çoğu uygun yerlere verilmelidir. Böylece deri kavgasından da kurtulma yolu bulunmuş olacaktır.
Kurban veya etlik hayvan keserken önce hayvanı bayıltmak, uyuşturmak, böylece acı duymasını asgarîye indirmek, sonra boğazlamak câizdir; önemli olan kalp atışları durmadan ve bu mânâda ölüm gerçekleşmeden hayvanı boğazlamaktır. Hadîslerde, kesilecek hayvana eziyet edilmemesi emredilmiştir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler