HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Dinden Arındırma
Kelimeyi sevmediğim ve yanlış bulduğum için "dinsel" demiyorum, ancak maksadım budur. Tıpkı Sırp canavarlarının Bosna-Hersek'te uyguladıkları etnik arındırma gibi ülkemizde de bürokrasiyi ve özellikle orduyu ve yüksek düzey devlet hizmeti makamlarını dinden (buna dindardan da diyebiliriz) arındırma politikası ve eylemi sürüp gitmektedir. Memur adayı dindar olduğunu gösterecek hiçbir iz ve alamet taşımasa dahi kimi zaman ailesinin dindar olması, belli bir tarikat veya cemaate mensubiyetle tanınması, kimi zaman içki kullanmaması, kimi zaman eşinin başını örtmesi... eksi puan alması, memuriyete veya terfie giden yolda engellenmesi için yeterli olmaktadır. Siyasal Bilgileri ilk sıralarda bitirenlerin, Hukuk fakültelerinden yüksek başarı ile mezun olan ve parlak staj dönemleri geçirenlerin -yalnızca İmam-Hatip lisesi mezunu veya ibadetlere devamlı, helal-haram sınırına riayetkâr olmaları yüzünden- kaymakam, hakim, savcı olarak tayin edilmediklerini, edilenlerin terfi ettirilmediklerini veya en olmadık yerlerde vazifeye sürüldüklerini biliyor ve duyuyoruz.
Bir TV kanalında gösterilen reklam filminde, bir tarikatın zikir meclisinde bulunan ve dervişlerle birlikte zikre katılan birkaç hakimimiz teşhir edildi ve seyirciler, hararetle reklamı yapılan programı izlemeye davet edildikten sonra da eklendi: "Adalet dağıtan kurumlarımız kimlere emanet". Aynı medyanın bir gün sonra, bir başka münasebetle müslümanlara çatmayı, "siz milleti alevi-sünni, sağcı-solcu, laik-müslüman diye ayırıyor, parçalıyor, birbirine düşürüyorsunuz" demeyi ihmal etmedikleri görülecektir. O zaman sormak kaçınılmaz hale geliyor: "Devlet dairelerine, yukarıda sıraladığımız kesimlerden yüksek seviyelerde memurlar tayin ediliyor, belli bakanlıklar, belli bir mezhebe veya dünya görüşüne sahip insanlarımızla dolduruluyor, bu durumda -onların deyimi ile köktendinci- müslümanlar 'filan makamlar, falan vazifeler kimlere emanet!' demiyorlar. Onlar da kalkar -karşı tarafın dediğini derlerse memleketin hali nice olur? Bu durumda bölücülüğü, ayrımcılığı kim yapmış oluyor? Mason derneğine mensup olanlar, ateist olanlar, akşamcı olanlar... devlet memuru olunca kıyamet kopmuyor da namaz kılan, oruç tutan, sakal bırakan, Allah'ı zikreden insanlar tayin edilince niçin sura üflenip kıyamet ilan ediliyor?
Soruyu sorduk, cevabı da biz verelim: Bunlar hem suçlu, hem güçlü olan dinden arındırma şampiyonlarının tanıdık marifetleridir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler