HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


İskat-ı salât ve devir

Hocam, babam Nisan ayı başında vefat etti. Vefatından sonra üzerimize düşen görevleri mümkün olduğunca yerine getirmek istiyoruz.
Bu noktada daha önce kulaktan duyma bildiğimiz bir mesele şimdi başımıza geldi ve bu konuda herhangi bir harama ve bid'ata bulaşmadan meseleyi çözmeyi istiyorum. Mesele bizim burada halk arasındaki tabiri ile alt-üst görülmesi, fıkhi tabiri ile de yanılmıyorsam ıskat-ı salat. Bu konuda çevremde tanıdığım bazı -bu konuda bilgili olabileceğini düşündüğüm- kimselerden bilgi almaya çalıştım ve üç farklı görüş ortaya çıktı ve ben bu konuda meselenin içinden çıkamadım. Ve sizin bu konuda görüşlerinizi öğrenerek ona göre hareket etmeye karar verdim. Görüşmelerde şu üç görüş söylendi:
1- Iskat-ı salat diye bir uygulamaya ne Peygamber efendimiz, ne sahabilerimizin hayatında rastlanmamaktadır ve bu bir bid'attır. Ve bunu yapmak vebaldir.
2- Iskat-ı salat diye bir uygulamaya ne Peygamber efendimiz, ne sahabilerimizin hayatında rastlanmamakla birlikte, İmam Muhammed bu konuda oruçla namaz arasında bağlantı kurarak, "kesin namaz borcunu düşürür" dememekle birlikte, "inşaallah namaz borcunu düşürebilir" demiştir. Bu nedenle bir umutla bu yapılmalıdır ve bu bid'ad değildir.
Bunun hesaplanması, kılınmayan her vakit namaz için oruç fidyesindeki (bedelindeki) meblağ kadar bir şeyi (para, yitecek vb. bir fakire ıskat-ı salat niyeti ile tasaddukta bulunulmalıdır. Bu günün (Soru 2003 yılında sorulmuştu) değerlerinde aşağı yukarı bir vakit namaz için 500. 000 TL en düşük bedel olarak hesaplanabilir. Buna göre; Babanız 1992 yılından sonra tam olarak namazlarını kılmaya başlamış, ondan öncesinde sadece Cuma namazlarına giden bir yapısı varmış. Babanız 1941 doğumlu ve 7 yaşında namazın farz olduğunu düşünürsek babanızın 44 yıllık namaz borcu var. 44 yıl, çarpı 365 gün, çarpı 6 vakit namaz (altıncısı salat-ı vitir) = 96. 360 vakit namaz, çarpı 500. 000 = 48 milyar 180 milyon TL.
Buraya kadar görüşler ortak ve bu noktadan sonra görüşler ikiye ayrılıyor.
a- Hesaplanan bu bedeller genellikle ödenmesi zor meblağlar olduğu için, devir işlemi yapılarak, bir fakire mesela 5 milyarın ıskat-ı salat niyeti ile verilmesi sonra fakirin bunu tekrar bize hibe etmesi bizim tekrar aynı meblağı aynı niyetle vererek bu işlemi on defa tekrar ederek 50 milyara ulaşılması. Bu şekilde yapılması uygundur.
b- Devir işlemi yapılarak yukarıda meblağın bulunması dürüstlükten uzak bir uygulamadır ve kesinlikle 48 milyar meblağın tamamının verilmesi lazımdır.
Sonuç;
Hocam sonuç olarak, ben eğer bu bir bid'atsa ve benim açımdan bir sorumluluk gerektiriyorsa bu işi yapmam, fakat eğer bid'at değilse ve babamın namaz borçlarından dolayı azabını inşaallah gidermeye sebep olabilecek bir uygulama ise yapmak isterim. Fakat babamın bu konuda bize bu iş için bırakabileceği bir parası yoktu ve bizim maddi durumumuz bu paranın tamamının ödenmesine imkan tanımıyor, gerçekten bizim için çok büyük bir meblağ. Bu konuda nasıl hareket etmem gerektiği konusunda yardımcı olursanız sevinirim. Ve bu arada babam hakkında konuşulmuşken babamın ruhu için dua da bulunursanız sevinirim.

Cevap:

Dün tatil köyüme yakın bir köye, bir dostun düğün yemeğine gittim. Gelinin gelmesini beklerken bir ağacın gölgesi altında oturup sohbet ettik. Cemaatten birisi "Size bir şey soracağım, sidik keffareti var mıdır?" dedi. Bu yaşıma gelmeme rağmen bu sözü ilk defa duymuş oldum, "Bilen var mı, sidik keffareti ne demek, siz ne olduğunu anlatın ben de fıkıhtaki hükmünü söyleyeyim" dedim. Yaşlıca bir zat, "Hocam bu erkeklere mahsustur, yaşlılar idrarlarını yapınca istibraya (idrarın tam olarak bitmesine, damlanın kesilmesine, kilota idrar bulaşmamasına) dikkat edemezler, bu yüzden abdestleri ve namazları sakat olur, bu yörede sidik keffareti bunun için yapılıyor, bizim hoca da bunu kabul etmiyor" dedi. Meseleyi anlayınca onlara cevap verdim ve Diyanet Vakfı'nın yayımladığı "Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken" isimli kitapçığımı da tavsiye ettim. Yukarıdaki soruların da cevabı bu küçük kitapta mevcuttur (Kitap önce uzunca bir makale olarak yazılmıştı, bu makale "İ. I. Günün Meseleleri" isimli kitabımın içinde de vardır).



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Kelime İndeksi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler Kelime İndeksi