Kardeşim Yazdığın deftere baktım ağladım Hasretle gönlümü yaktım ağladım Kânî'yi dinledim eski kasetten Kaseti bir daha taktım ağladım Ne güzel gözlerin vardı kardeşim Kanser ciğerini sardı kardeşim Öksürür inlerdin gece ve gündüz Başına dünyalar dardı kardeşim Dağlar sarsılırdı imanın asla Gönlünü vermiştin hasretle asl'a Nasılsın diyene "çok şükür" derdin Avunamıyorum ağıtla yasla Defterlere baktım aşkını gördüm Sevgiyle okşadım yüzüme sürdüm İyi ki aşkına ortak olmuşum Yoksa yaşayamaz hemen ölürdüm Biricik kardeşim seni aldı yar Büyük imtihana beni saldı yar Sevgisine ortak istemiyor ki, Gönlümde bir tane olup kaldı yar İçimi kâğıda döktüm yanmadı Seni benim gibi kimse anmadı Çaresizim ama bir tesellî var Şunda kavuşmaya fazla kalmadı 31-Aralık-2001 Kütüphanemde yalnızdım, bir yandan Kânî Karaca'yı dinliyor, bir yandan da raflara bakıyordum. Merhum kardeşim Selâhaddin'nin (v. 1986, 43 yaşında) yazdığı, beş büyük defter dolusu tasavvuf yazılarına gözüm takıldı. Acısı her an yüreğimde olduğu için ağlamaya başladım ve derdimi yukarıdaki satırlara döktüm.
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|