Sözde Aydınlar Bize yabancının gözüyle bakan Dîne, geleneğe, tarihe takan Milletin içine ikilik sokan Sözde aydınlardan biz neler çektik Bilgisi yarımdır, kendini bilmez Halkının akan göz yaşını silmez Alnı secde görmez, hakka eğilmez Sözde aydınlardan biz neler çektik Çağı kırk elli yıl geriden izler Onca gericiyiz, cahiliz bizler Cahilin cesuru bu bilgisizler Sözde aydınlardan biz neler çektik Halkı adam etmek zatına düşer Kendini beğenir, şiştikçe şişer Yıkanmayı bilmez, ayakta işer Sözde aydınlardan biz neler çektik Ne garplı oldular ne yerli aydın Selâm, teşekkür yok; mersi, günaydın Okumadan maksat adam olsaydın Sözde aydınlardan biz neler çektik Babasının bile namazın kılmaz Gaflet sarhoşudur biran ayılmaz Bâtılı savunur; usanmaz, yılmaz Sözde aydınlardan biz neler çektik Para muslukları tekellerinde Siyasî iktidar emellerinde Zevkleri boğazda ve bellerinde Sözde aydınlardan biz neler çektik Menfaat görünce beş takla atar Partiyi, kutsalı, vicdanı satar Şaşı kalmak için hep körle yatar Sözde aydınlardan biz neler çektik Bir eğitim yolu bulmak gerekir Hem çağdaş hem kendin olmak gerekir Yoksa saçı başı yolmak gerekir Sözde aydınlardan biz neler çektik Mekke, Ramazan Bayramı, 1419
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|