HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kendine bakmak...

Bizim geleneğimizde bir kimse ile buluştuğumuz veya rastlaştığımızda selam veririz, duruma göre hal hatır sorarız, ayrılacağımız zaman da "Allah'a ısmarladık, kalın sağlıkla, Allah'a emanet olun..." deriz, muhatabımız da bunlara uygun sözler söylerdi. Şimdiler de değişen ahlakımızı, insana ve topluma bakışımızı tam olarak yansıtan bir laf çıktı ortaya: "Kendine iyi bak".

Biri diğerine "kendine iyi bak" diyorsa bunun iki manası olur: 1. "Benden ve başkasından sana fayda yok, sen kendi başının çaresine bak". 2. "Başkası seni ilgilendirmez, başkası yüzünden rahatsız, dertli, fedâkâr olma!"

İnsan haklarından ve demokrasiden söz edenler "birey, birey" diye diye, varoluşçular da "başkası cehennem" diyerek inanları bu hale getirdiler, bireyci ve egoist yaptılar.

Benim yetişme çağımda analar ve babalar geleceklerini -evvelAllah- çocuklarında görürler, "Oğlum büyüyecek, eline ekmeğini alacak, eve bir de gelin alacağız, onlar bize bakacak, hizmetimizi görecekler, işte o zaman biz beş vaktimizi camide kılar, haccımızı yapar, kalan ömrümüzü huzur ve rahat içinde geçiririz" derlerdi.

Şimdi gençler genellikle kendi buldukları biriyle evlenmeden önce ayrı ev ayarlıyorlar, anne ve babalarına da "Bunlardan ölünceye kadar daha nasıl faydalanabiliriz, onlar sayesinde kendimize nasıl çok ve daha iyi bakabiliriz" diye düşünüyor, buna göre planlar yapıyorlar. Kendileri daha müreffeh bir hayat yaşamak ve bazıları da çevreleriyle yarışabilmek için karı koca çalışıyorlar, ya çocuk yapmıyor, ya geç ve tek çocuk yapıyor, eve bakıcı tutuyor, varsa annelerini ve babalarını hizmetçi gibi kullanıyorlar. İşlerine yaramayacak aile büyükleri, anneler ve babaların yeri de huzur evleri oluyor.

İşte "kendine iyi bak" neslinin insan, aile ve toplum anlayışı!

Bizim geleneğimizde başkasının haline aldırmadan kendine iyi bakmak değil, kendine hoşça bakmak, kendini tanımak, insan olmanın idraki ve şuuru içinde vazifelerini yapmak, bireyci değil, şahsiyetçi olmak vardır. Ne diyor Şeyh Galib:

Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

Yani "Kendine dikkatli bak, kendini iyi tanı ve bil ki sen varlığın süzülmüşü, evrenin göz bebeği olan insansın".

Kendini bilen ve tanıyan insan zorunlu olarak Rabbini de bilecektir; kendine ait bilgi ne kadar artarsa Rabbini o nispette tanıyacak ve "Rabbini bilen insan" olma yolunda tekamül ederek hayatı sürdürecektir.

İşte bu insan hodgâm (bencil) değil, dîğergâm (özgeci) olacak, kendi iyiliğini başkalarının iyiliği içinde bilecek ve görecektir. Büyük hakîm Sa'dî-i Şîrâzî bu ahlakı ne güzel dile getirmiş:

Fukara gönlünü hoş etmeye bak
Kendi rahatını geriye bırak
Rahat yüzü görmez kimse dünyada
Kendi rahatını ararsa sade.

31.12.2015



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi