HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Şimdi ne olacak?

Bu soruyu sorup cevap verenler çok; bir cevap da bizim vermemizde sakınca olmasa gerek.

Türkiye'nin normalleşmesi işine gelmeyenler millet iradesini temsil eden meclisi de, en önemli fonksiyonu olan anayasa yapma ve değiştirmeden mahrum bırakmayı şimdilik başarmış görünüyorlar. Ama bunu yaparken hukukun dışına çıktıkları, anayasayı çiğnedikleri, hukuk devletinde yargının da hukuka bağlı olduğu ilkesini hiçe saydıkları için içlerinin rahat olduğunu sanmıyorum.

Asıl zorlukları ve zorlandıkları nokta da millet iradesi. Demokrasilerde millet iradesini devre dışı bırakmak mümkün değil. Böyle olunca er veya geç onun hakemliğine başvurulacak, fakat bu iradenin onlardan yana olmadığı, yapıp ettiklerini onaylamadığı defalarca ortaya çıktı. Bu yüzden ona güvenemiyorlar ve benzeri görülmemiş bir "demokrasi" uygulaması yapmak istiyorlar. Bu nevi şahsına münhasır demokraside milletin dediği olmuyor, yetkisini demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine uygun olarak kullanmayan birkaç hakimin dediği oluyor.

Peki bunun bir çaresi ve çözümü yok mu?

Başka bir ifade ile şimdi ne olacak?

Anayasa mahkemesinin aldığı son kararı yok saymak mümkün imiş, bunun Kanada'da bir uygulaması da olmuş, ama uygulama yaygın olmadığı için tereddütler var.

Bu karar karşısında el ve kol bağlı ise, kapatma davasının sonucuna da böyle teslim olmak mı gerekecek?

Diyelim ki, mahkeme kapatmaya karar verdi.

Bu takdirde ne yapılabilir?

Bu soruya verilen cevaplar içinde Anayasa Hukuku Profesörü Zühtü Arslan'ınki bana en uygun görüneni olmuştur. Aynı görüşü başka anayasa hocaları da ifade ettiler. Buna göre ortada bir mesele varsa bu da "anayasa mahkemesi" meselesidir ve önce bunun çözülmesi gerekmektedir.

Kapatma davasının sonucu ne olursa olsun mutlaka yeni bir anayasa yapılmalıdır ve bu anayasa içinde mutlaka anayasa mahkemesinin yapısı değiştirilmeli, yeni anayasanın kabul edildiği tarihte mevcut anayasa mahkemesinin sona ereceğine dair bir geçici madde konmalı, derhal yeni yapısı ile yeni anayasa mahkemesi kurulmalı ve böylece yüksek mahkemenin kararlarının hukuk ilkelerinin dışına çıkması ve siyasallaşması engellenmelidir.

Prof. Arslan'ın şu çözüm teklifinin de ciddiye alınması gerekiyor:

"En başta, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde parlamento söz sahibi kılınabilir. Anayasa yargısına yer veren hemen tüm demokratik ülkelerde, anayasa mahkemelerinin üyelerini tamamen ya da kısmen parlamentolar seçmektedir. Bu, bir anlamda yasama sürecinin bir parçası olarak çalışan anayasa mahkemelerinin demokratik meşruiyeti için de kaçınılmazdır."

22.06.2008



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi