HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


10 Kasım

Sizin bugün okuduğunuz bu yazıyı ben dün yazdım. Yazmaya oturmadan önce televizyonu açmıştım, hemen bütün kanallarda 10 Kasım Ata'nın ölüm yıldönümü dolayısıyla anma faaliyetleri vardı. Bir üniversitenin konferans salonunda dört "bilim adamı"nın konuşmalarına azıcık kulak verdim. Yargının en üst kademesinde görev yapmış birisinin söylediği sözler arasında şunlar vardı:

-Referanduma halk alışsın diyen başbakan, bir şeyden anlamayan halka oylatarak rejimin değişmezlerini değiştirmenin hazırlıklarını yapıyor.

- Atatürk'ün düşmanları bugün Atatürk'ün meclisinde oturuyorlar.

- Biz burada Atatürk'ü anıyoruz, ama sıralar boş, sıkmabaşları ilgilendiren bir konu olsaydı katılanlar bahçeyi de doldururdu.

- Artık söylemenin zamanı geçti, engellemek için harekete geçme zamanıdır.

Bir profesör de şöyle dedi:

- Ülkeyi bölmek isteyenler getirilip meclise oturtuldu; bu, dünyanın neresinde görülmüştür!

- Laiklik seçmeli hale getirildi; "ya Müslüman olursun ya da laik" denilir oldu. Eğer bunlar demokrasi ise ben demokrat değilim, cumhuriyetçiyim...

İşte kendilerini Atatürkçü olarak tanımlayan bazı kimselerin görüşleri ve beyanları. Aynı kişiler ülkenin birlik, bağımsızlık ve bütünlüğünün vazgeçilmezliğinden de söz ediyorlar.

Bu kafalarla birlik ve bütünlük nasıl sağlanacak!

İnsanımızı "sıkma baş" olan ve olmayan, milletvekillerimizi "Atatürk düşmanı olan ve olmayan, ülkeyi bölmek isteyen ve istemeyen", "halkımızı bir şeyden anlamayan ve anlayan" şeklinde bölüklere, düşman kamplara ayırıp sonra da birlik ve bütünlükten bahsetmenin garabet ve çelişkisine bakın!

Bu beylerin hedefledikleri birlik ve bütünlük, öyle anlaşılıyor ki, düşman bildiklerini, kendilerinden farklı inanan, düşünen ve yaşayanları yok edip, geriye kalanlarla (yalnızca kendileri gibi düşünen ve inananlarla) bir toplum, bir ülke oluşturmak suretiyle gerçekleşecek.

Ama bu hedefin ve bu sistemin sahiplerine dünyada "diktatör, faşist, zalim" deniyor ve bunu deneyenler lanetlerle anılıyorlar.

Hiç değilse cumhuriyete sahip çıkarak onu yıpratmasalar!

Şunu hep tekrarlayacağım:

Başkalarının hak ve hürriyetlerini şiddete ve silaha başvurarak ellerinden almaya kalkışmayan bütün inanç, düşünce ve hayat tarzlarına hayat hakkı tanımadıkça, bu anlayış içinde birlik ve bütünlüğün maddi ve manevi temellerini oluşturacak formülleri bulmadıkça huzur, barış, birlik ve bütünlük beklemeyelim.

11.11.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi