HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Başörtülüye kamusal alan ve mahalle baskısı

Kamusal alanda başını ilk örten kadın 1950'li yıllarda, merhum Celal hocamızın kızı Dr. Hümeyra Ökten olmuştur. İlk başörtülü öğrenci ise 15 sene sonra, 1964 yılında, Tıp Fakültesi öğrencisi Gülsen Ataseven'dir ve Cerrahpaşa'yı birincilikle bitirdiği halde kürsüye çıkarılmamıştır.

Başörtüsünün öğrenci eylemine sebep olduğu ilk olay Hatice Babacan'ın başörtüsü sebebiyle gerçekleşmiştir. 1967 yılında, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerden Hatice Babacan derse başını örterek girmiş, kürsüdeki hoca Prof. Dr. Neşet Çağatay kendisine şöyle seslenmiştir: "Hey sen! Sen başörtülü kız! Sınıfta bu kıyafetle oturamazsın. Ya başını aç ya da dışarı çık!" Sonrasında tartışmalar devam etmiş ve olayın duyulması fakültede öğrenci eylemleri yapılmasına yol açmıştır. Bu eylem aynı zamanda öğrenci eylemlerinin ilki olarak Türkiye tarihindeki yerini alacaktır. Sonunda Hatice Babacan okuldan atılmıştır.

Ecevit'in, Meclis'e başörtüsü ile giren Merve Kavakçı'yı göstererek "Bu hanıma haddini bildirin!" diye bağırdığını, milletvekillerini kışkırttığını da unutmuyoruz.

Geçen günlerde başını örtmeyenler (dindar olmayanlar) üzerinde bir mahalle baskısının bulunduğu sanal rüzgârı estirildi; o günlerde pek az yazar "asıl başını örtenler üzerindeki mahalle ve kamusal alan baskısı"nı dile getirdi.

Ben bu yazıda, yeni anayasada başörtüsü probleminin nasıl çözülmesi gerektiği konusuna temas etmeyeceğim; çünkü hangi alternatif geçerse geçsin bunların Müslümanları tatmin etmesi düşünülemez. Başörtüsü bir aksesuar değildir, devlet istedi diye kadın başı, belli yerlerde açılıp belli yerlerde kapatılamaz. İnanan kadın, mahrem olmayanların bulunduğu her yerde başını örter. Kızlarımıza üniversitede başını örtme hakkını verip öncesinde ve sonrasında açmaya mecbur etmek "devletin dine müdahalesidir, öğrenim hakkını gasbetmektir".

Benim bu yazıda duyurmak istediğim faaliyet, biraz da gürültü içinde kaybolup giden, hak ettiği ilgiyi çekmeyen bir araştırmadır.

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği'nin büyük bir himmet ve emekle yaptırdığı araştırmanın tanıtıldığı "Türkiye'nin Örtülü Gerçeği" adlı panele Ankara Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Prof. Dr. Naci Bostancı, ABD California Üniversitesi'nden Prof. Hilal Elver katıldı. Paneli Ümit Meriç yönetti.

Başörtüsü yasağına maruz kalanlar üzerine yapılmış ilk kapsamlı kamuoyu araştırması, Türkiye'de başını örtme yönünde değil, açma yönünde bir "mahalle baskısı" olduğunu ortaya koydu. Yasak nedeniyle başını açmak zorunda kalan öğrencilerin yüzde 70,8'i 'kişiliklerinin zedelendiğini' hissettiklerini ve kendilerine olan saygılarını kaybettiklerini söylediler.

Türkiye'nin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan ANAR, Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği için, başörtüsü yasaklarından etkilenen bin 112 kişiyle yüzyüze görüşerek, örtünme sebeplerini, örtüyü nasıl tanımladıklarını ve yasaktan nasıl etkilendiklerini araştırdı.

(Devamı var).

28.10.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi