HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Aleviler ve Cemevi

İmam imzasıyla yurtdışından mektup yazan bir okuyucum, Alevîlerin imanlarının güçlenmesi, bilgilerinin artması ve kendi inançlarına göre yapacakları ibadetlerin aralarında yaygınlaşması (amellerinin de artması) için cemevlerinin "yasal statüye kavuşturulması gerektiğini" ifade etmiş, kendi köylerinde tamir edilen bir türbenin bile bu bakımdan epeyi iş gördüğünü misal olarak zikretmişti.

Bu mektubu yayınladığım yazıma birçok tepki aldım. Bunların çoğunda, Sünnilerin, Hz. Ali ve evladına kötülük edenleri (bunların içinde Muaviye gibi sahabeden sayılanları, Yezid gibi bir sonraki nesilden olanları da var) methetmelerinden, Alevilerin ibadetlerinin hafife alınması veya alay konusu yapılmasından şikayet ediliyor ve Sünni yaklaşım biraz da sert ifadelerle eleştiriliyor. İçlerinden biri de (Sayın Ahmet Toptaş) Cafer-i Sadık Hazretlerinin buyruk isimli kitabından nakıller yapıyor ve Alevilerin de Allah'a, Peygamber'e, Kur'an'a, ahirete iman ettiklerini, mezhep veya tarikat veya yolları ayrı/farklı olsa da onların da Müslüman olduklarını, buradan hareket ederek birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yaşanması, düşmana fırsat verilmemesi gerektiğini söylüyor.

Daha önce de Alevi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Atilla Erdem, o zaman Devlet Bakanı olan Mehmet Aydın'ın bir açıklamasına verdiği tepkide şöyle demişti: "Cemevi bizim yüzyıllardır kullandığımız bir ibadet yerimiz. Sayın Başbakan bile kalkıp saygısızca 'Cemevi cümbüş evi' gibi laflar söyledi. Diyanet de 'Sizin ibadet yeriniz camidir' diyor. Kesinlikle cami değildir. Çünkü cemevine eşimizle kızımızla, hısımımızla, akrabamızla beraber gideriz. Cemevinde kurbanımız kesilir, lokma dağıtılır, sazımız çalınır, semah dönülür. Yüz yüze niyaz edilir, dualar okunur. Camiye bunları götürme olanağımız yok. Camiye gitmeye niyetimiz de yok. Diyanet bizim bu ibadetimizi anlamıyor. Kültürümüzü kendi kendilerince yok sayıyorlar ve Alevilere 'Onlar zaten Müslüman'dır, cemevine gerek yok. Camiye gelsinler' diyorlar. Benim ibadet yerim cemevi."

Bu tepkilerden ve ifadelerden şunları anlıyoruz:

1. Alevîler cemevlerinin camiler gibi ibadet yeri olarak kabul edilmesini ve böyle bir resmi statüye kavuşturulmasını, bunun hakları (ve/veya iman ve ibadet yönünden faydalı) olduğunu;

2. Alevîlerin, Sünnilere ait camilere gelmek istemediklerini;

3. Sünnîlerin, Ehl-i beyt'e yapılanlar konusunda duyarsız olduklarını ve zalimlerden yana tavır aldıklarını veya en azından onları suçlamadıklarını dile getiriyorlar.

Daha başka konular varsa da köşe yazılarının hacmi dar olduğu için bu üç konuyu ele almakla yetinmek durumundayım.

Bu talep ve şikayetlere laik-demokratik-cumhuriyet rejimi açısından yaklaşıldığında söylenecek söz bellidir: Din özgürlüğü ilkesi/hakkı, her ferdin ve gurubun inancını ifade etmesi ve yaşamasını da içine alır. Din ve mezhep ayrımı yapılamaz. Farklı laiklik anlayış ve uygulamaları vardır. Bunlardan birine göre devlet dine ve dini hayata karışmaz, hiçbir dini ve mezhebi desteklemez, bu işler cemaatlere bırakılır. Bir başka anlayışa göre de devlet, bir sosyal hizmet olarak dinlere, mezheplere belli bir ölçü ve denge içinde yardımda bulunabilir.

Türkiye'de sıkça tekrarlanan "özel şartlar" gereği bir yandan tarikatlar kapatılmış, diğer yandan Diyanet İşleri Başkanlığı kurularak devlete bağlanmış ve din böylece kontrol altına alınmıştır. Bu iş yapılırken dengeler kurulamadığı, bazı gerçekler yok sayıldığı için önce baskı yüzünden gizli, şimdilerde ise -demokrasi yolundaki gelişmeler sayesinde- açık şikayetler ve talepler dile getirilir olmuştur. Yeni anayasa yapılınca bu problemin çözülmesi bakımından da önemli gelişmelerin olacağı beklenebilir.

Gelelim işin dini ve tarihi yönüne.

(Önümüzdeki Cuma yazısında gelelim).

28.09.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi