TÜSİAD'ın 'kırmızı kitabı' mı var? Sürekli olarak bir "kırmızı kitap"tan (gizli anayasa, milli güvenlik siyaset belgesi) bahsedilir; kimileri var, kimileri yok derler. Devlet asıl bu kitapta yazılanlara göre yönetilirmiş ve bu kitap başbakandan başbakana intikal edermiş... Bilindiği kadarıyla bu belgede iki temel tehlikeye dikkat çekiliyormuş: İrtica ve bölücülük. Öyle anlaşılıyor ki TÜSİAD'ın da bir kırmız kitabı var ve yıllardan beri bütün sözcüleri, bu kitapta yer aldığı anlaşılan "irtica" tehlikesinden ölçüsüz ve kışkırtıcı ifadeler kullanarak söz ediyorlar. Cuma günü yeni bayan başkanlarının Milli Eğitim Bakanlığı'nı eleştiren ifadesi de bu tutumun örneklerinden biri oldu. Başkana göre Milli Eğitim Bakanlığı'nda hakim olan zihniyet ve uygulama, "İmam Hatip Okulları dışında kalan bütün okulların ahlaksızlık yuvası olduğu" anlayış ve kabulüne dayanıyormuş. Okumuş yazmış, o yerlere gelmiş bir insanımızın bu kadar ölçüsüz ve asılsız sözleri nasıl söyleyebildiğine şaşmak mı, yoksa oturup halimize ağlamak mı gerekiyor? Milli Eğitim Bakanlığı'nın plan, program ve milli eğitim politikası ortada; bunların hangisinde böyle bir ifade var; bu zihniyeti hangi belge yansıtıyor? İstatistiklere bakıldığında İmam Hatip Liselerinde uyuşturucu, içki ve sigara kullanımı, cinsel taciz ve fiiller, şiddet, öğretmenlere karşı saygısızlık ve saldırı vb. durumların, diğer okullara göre yok denecek kadar az olduğu görülüyor. Bu araştırmaların sonucunu biri söyler veya yazarsa "Diğer okullara ahlaksızlık yuvası" mı demiş olur; yoksa eğitimcilerin tedbir alması için bir bulguyu mu ortaya koymuş olur? Evet ahlak ve asayiş bakımından İmam Hatip liselerinin durumu daha iyidir. Ben de bunu böyle biliyor, böyle kabul ediyorum; ama bunun manası diğer okulları dışlamak ve onları ahlaksızlık yuvası görmek değildir. Bütün okullar bizimdir, bütün öğrenciler bizim çocuklarımızdır, ülkemizin geleceğidir. Eğer yukarıda naklettiğim tespitler doğru ise yapılacak şey, durumu daha iyi olan İmam Hatip liselerini hedef göstererek yok etmeye çalışmak değil, orada elde edilen iyi sonuçları diğer okullara da yaymak için çabalamaktır. Ülkesini seven, gençliği korumak isteyen, geleceğinden emin olma ihtiyacı duyan her vatandaş bu amaca yönelmelidir. Sayın başkan, insanımızın dindarlaşmasından korkmamalı ve dindarlaşma ile irticayı birbirine karıştırmamalıdır. Türkiye'de hiçbir dindar müslüman cumhuriyeti bırakıp saltanata dönmek istemez; kendi inancını ve hayat tarzını başkalarına da dayatacak ve herkesi belli bir ölçü ve şekilde zorla müslüman edecek bir rejimi istemez. Dindar müslüman sevgi ve şefkat doludur, bütün insanların iki cihanda mutlu olmaları için gayret ve dua eder. İmam Hatiplileri, başını örtenleri, namazında niyazında olanları, haramdan sakınanları karşınıza alarak, onları dışlayarak milli birlik ve bütünlük hedefini yakalamanız mümkün değildir; sayın başkan bunu unutmayın! 10 Haziran 2007 Pazar
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|