HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Başörtüsü ve sıkmabaş

Bir okuyucunun başörtüsü konusunda, kendine göre bulduğu üç üç çelişkiyi tartışıyorduk.

"Kadın ve erkek iki karşı cinstir. Kadının saçı erkeği tahrik ediyorsa, bu mantığa göre, güzel saçlı bir erkek de kadını tahrik eder. O halde, erkeğin niye saçını örtmesi gerekmiyor. Haşa, Allah, cinsiyet ayırımı mı gözetiyor? Görüyoruz siyaset piyasasındaki dinci takımını; ağustosun 45 derece nemli Akdeniz sıcağında, erkeğin üstünde, servet değerinde püfür püfür, ipek Versaje kısa kollu gömlek; zavallı kadın ise, çuvala girmiş gibi tepeden tırnağa kalın mantonun ve başına beşeri yorumun geçirdiği torbanın içinde. Türk kadınına bu müstehak mı? Anadolu'da, bağında bahçesinde çalışan Türk kadınının kıyafeti böyle mi? Yoksa, Anadolu kadınının imanında sizce bir zafiyet mi var?"

Bundan önceki yazımda, dinimizde örtünmenin dayandığı ayetin (Nur: 24/30-31) yalnızca kadınlara değil, aynı üslup ve cümle kuruluşlarıyla erkeğe de hitap ettiğini, her iki cinsin de hem iffetlerini korumak hem de bu maksatla gözlerini haramdan sakınmakla yükümlü kılındıklarını ifade etmiştim. İnsan vücudunda tahrik unsuru olan bölgeler bakımından kadınla erkeğin eşit olduğunu kimse söyleyemez. (Eğer böyle olsaydı reklamlarda kadın vücudu değil, erkek vücudu kullanılırdı. Bu onur kırıcı ticarete nasıl olur da kadın hakları savunucuları itiraz etmez, buna hep şaşarım.) İki cinsin vücutları tahrik bakımından eşit olmayınca örtülecek bölgelerin eşit olmaması da makul hale gelir. Bizim dünyamızda kadının saçları erkeğinkinden farklı görülmüş ve örtülmesi istenmiştir. Bunun ötesinde erkeğin de kadını tahrik etmemek için gayret etmesi, giyim kuşamına bu bakımdan da itina göstermesi elbette gereklidir. Eğer erkek, soruda tasvir edildiği gibi karşı cinsi tahrik etmek için veya edecek şekilde giyiniyorsa bundan sorumlu olacaktır.

Kadının örtüsünü "sıcak havada çuval gibi kalın manto", "başına geçirilmiş torba" şeklinde tasvir etmek, bunu yapanın iyi niyetli olmadığını gösterir. İslam dünyasında soğuk ve sıcak bölgeler var, mümin kadınlar bu yerlerde nasıl rahat edeceklerse öyle kıyafetlerle örtünürler; din onları çuvala sokmaz ve başlarına torba geçirmez. Türkiye'de de şehirde, köyde ve kırda kadınlarımız farklı elbiseler ve kumaşlar kullanarak hem örtünürler, hem de rahat ederler. Eğer bir vatandaş, örtünen kadınları rahatlatmak istiyorsa ve bunda samimi ise yapacağı şey, örtü yasağının kalkması için çaba sarf etmektir, kadınlarımızı asıl rahatsız eden baş ve vücut örtüleri değil bu zalim yasaktır.

"Bizce, Kur'an'ın, örtünmede getirdiği ölçü, hicab, edeb ve haya duygularının belirlediği ölçüdür. Sıkmabaş bunun mihengi olamaz."

Cümlenin birinci kısmına -bir de iffeti eklemek şartıyla- katılmamak mümkün değildir; evet "örtünmede getirilen ölçü "iffet, hicab, edep ve haya duygularının belirlediği ölçüdür". Ama bunu insanların keyfine bıraktığınız zaman vücutlarında bir karış giysi kalıncaya kadar soyunurlar ve buna sanat diyebilirler, bunu iffet ve haya konusu olarak görmezler. Dinimiz zinayı kesin olarak haram kılmış, bu yasağın geçerli ve uygulanır olabilmesi için de iki cins arasındaki ilişkilere sınırlar koymuştur. Bu sınırlardan biri de karşılıklı olarak "tahrik edici giyinme biçimi ve davranışlardan uzak durmaktır". Dinimiz, örfümüz ve geleneğimiz, edeb ve iffeti koruma vazifesinin gerekli kıldığı tedbiri böyle (örtünme ve ilişki sınırları koyarak) almıştır. Bunu böyle bilen ve böyle inananlar gerekeni yaparak kulluk borçlarını yerine getiriyorlar, farklı inananlar ve anlayanlar da kendi inanç ve anlayışlarına göre yaşıyorlar. Laik bir ülkede olması gereken uygulama, kimsenin diğerine kendi inanç ve hayat tazını dayatmamasıdır. Birileri çıkıp da başörtüsünü "sıkmabaş ve sıkmamabaş" diye ikiye ayırır, birini yasaklar, herkesin kendine uymasını isterlerse bunun sonu huzursuzluk, çatışma, bölünme... olur.

Millet düşmanları bunu ister, ama millet dostlarına ne oluyor?

6 Mayıs 2007
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi