HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Laikçiler ve dindarlar (2)

Laikçilik anlayış ve uygulaması bakımından eski ve yeni CHP arasında bir fark yoktur; ancak yenisinin elinde, eskide olan imkanlar mevcut değildir. Bu parti, Cumhurbaşkanı, bazı üst rütbeli bürokratlar, sayısı oldukça kabarık olan akademisyenler, birkaç sendika ve halkın az bir kısmı laikçilikten yanadırlar; hedefleri dinin tesirini insan hayatından silmektir. Dine karşı değilse de dindarlaşmaya karşı savaş halindedirler. Hemen işaret edeyim ki, dindarlaşmaya karşı savaş açmak, dolaylı olarak dine karşı da savaş açmak manasına gelir. İmam Hatip okullarına, okullarda ve kurslarda din derslerine (eğitim ve öğretimine), dindarların (namazında niyazında olan, helal ve haram çizgisini ayırarak yaşayan müminlerin) kamu hizmetinde çalışmasına, bunun bir sonucu olarak başını örtenlerin (tesettüre riayet edenlerin) okumalarına ve çalışmalarına, faizsiz bankacılığa, kadınlara mahsus yüzme yerlerine, isteyenlerin inancı gereği tercih edebilmesi için içkisiz mekanların da bulunmasına... karşı çıkmak dindarlaşmaya karşı çıkmaktır.

Dindar Müslümanların talepleri ya imkanları göz önüne alma veya İslam anlayışında meydana gelen değişim yüzünden eksilmiş, "İslam'ın hakim olduğu toplum" yerine, "kamil manada din özgürlüğünün hakim olduğu toplum" büyük çoğunluğun talebi haline gelmiştir. Parti olarak bakıldığında da MNP'den Ak Partiye doğru böyle bir değişim ve dönüşüm oluşmuştur.

Laikçiler bundan bir süre (mesela 28 Şubat) öncesine kadar "ülkede şeriatın hakim olmasını istemeye, bunun için çalışmaya" irtica derken, bunu laikliğe aykırı olarak değerlendirirken, son zamanlarda "kamil manada din özgürlüğü ve buna imkan veren bir laiklik anlayışına, bunları sağlamak için istenen anayasa değişikliğine" irtica demeye, bunu "rejimi değiştirme teşebbüsü" olarak nitelendirmeye başlamışlardır. Uzlaşmadan söz edenlerin bu noktaya dikkat etmeleri gerekiyor. Laikçilerle "tam demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri" üzerinde uzlaşmak da mümkün gözükmüyor; çünkü onlar "dindarlaşmaya hizmet etmesi halinde" demokrasiyi de istemiyorlar.

Dindar Müslümanların barış ve huzur içinde yaşamak, ülkenin bütünlük ve bağımsızlığını tehlikeye atmamak, masumların kanlarının boşuna akmasını engellemek, ülkenin ve milletin düşmanlarına fırsat vermemek gibi gerekçelerle tahammül ettikleri, uyum gösterdikleri sistemin/rejimin İslam'a göre hükmü ve durumuna şöyle bir göz atıldığında "tahammül ve tahammülsüzlük" bakımından iki kesimin farkı da ortaya çıkmaktadır.

Sekülarizmin hedefi insan hayatında dinin yerini asgariye indirmek, dini vicdanlara hapsetmektir.

Laisizmin hedefi de devleti (kamusal alanı) dinin etkisinden uzak tutmaktır. Bu da iki farklı laiklik anlayışına göre değişik olarak yürütülmektedir: 1. Laikçilere göre kamusal alanda dini görünmez kılmayı sağlamakla, 2. Mutedil (ılımlı) laikliğe göre kamusal alanla (devletin erkleriyle) ilgili düzenleme ve uygulamalarda bir dini kaynak olarak almamak ve ona inanmayan veya inandığı halde uygulamak istemeyenlere dayatmamak suretiyle. Bu ikinci laiklik anlayışında, başkalarının inanç ve hayat tarzlarına müdahale edilmedikçe, onların haklarına zarar vermedikçe kamusal alanda da dinin görünmesi ve yaşanmasında sakınca yoktur.

Hangi çeşidi olursa olsun sekülarizm ve laikliğin İslam ile uzlaştırılması, bağdaştırılması, uyarlanması mümkün değildir. Evet, İslam'da insanları dine inanma ve ibadet konusunda zorlama yoktur, ama İslama inanmış olanların da din kurallarını serbest olarak çiğneme hak ve özgürlüklerinden söz edilemez. İslam'ın bağlayıcı kaynakları, bütün müminlere "emir bi'l-marûf nehiy ani'l-münker" vazifesi vermektedir; bu vazife tarih boyunca kısmen devlet, kısmen de sivil toplum tarafından yerine getirilmiş, din ve ahlak kurallarının alenen (açıkça) çiğnenmesine izin verilmemiştir.

Diğer kavramların İslam açısından değerlendirilmesine gelecek yazılarda devam edeceğiz.

30 Nisan 2006
Pazar



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi