HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kuyuya bir taş daha attılar

Bu kadar yazıldı, konuşuldu, daha da konuşulacağa benziyor, eh benim de bir şeyler yazman beklenir; şu "kadınların başı açık ve erkeklerle yan yana camide namaz kılmaları" konusunda...

Konuya birkaç yönden bakmak istiyorum:

Önce medyaya yansıma sebep ve biçimini ele alalım.

Olay uzunca bir zamandan beri varmış, o küçük cemaat gelip caminin yukarısında, kendi kabullerine göre kadınlı erkekli saf tutup imama uyarak Cuma da kılıyorlarmış. Onların niyet ve kanaatleri ne olursa olsun yaptıkları şeye cemaatin tepki göstermesi, yadırgaması, söylenmeleri ve rahatsız olmaları kaçınılmazdı. Böyle de olmuş ki, caminin görevlisi onları ikaz etmiş, hatta bir vaize vazife verilmiş, vaiz kendileriyle görüşüp konuşarak ikna etmeye çalışmış. Olay lokal kalmış, adamlar cami cami dolaşmıyorlar, namaz kıldıkları camide, kendileri gibi davranmayan cemaatin arasına girmiyorlar (daha önce cenaze namazı kılar gibi yapanlar tahrik için cemaatin arasına girmişlerdi), özenle ayrı bir yerde duruyorlar, sokak gösterisi yapmıyorlar... Durum böyle olduğu sürece hadise çok da önemli değil, ülkenin bu kadar derdi, meselesi var iken devede kulak, hatta tüy olan bir meselenin medyaya yansıtılması (ilk yansıtan gazete bomba patlattık diyor) ne fayda sağlayabilirdi? Bırakılsa da ilgili kurumlar (önce müftülük, sonra gerekiyorsa kamu düzenini korumakla görevli memurlar) bununla ilgilenselerdi mutlaka bir sonuca bağlanacaktı. Yayılmadığı, başkalarının huzurunu daha fazla bozmadığı sürece bir süre böyle devam etmesi de göğüslenebilirdi, daha doğrusu, olay medyaya yansıdıktan sonra şöhret düşkünü, ekran bağımlısı, ehliyetsiz müftü taslaklarının sözüm ona açıklamalarıyla verdikleri zarar kadar dine, diyanete zarar vermezdi.

Olayın medyaya yansımasının iki faydasından (!) söz dilebilir ki, olar da 1. medyanın menfaatidir; yani iş bulması, reytingi arttırması, gazete veya kanalın reklamını yapması, hasılı para kazanması. Bu kapitalizmin gözü kör olsun; para kazanmak söz konusu olduğunda yapmayacağı iş, satmayacağı değer yoktur! 2. Ekranları ve gazete köşelerini kullanma fırsatı bulan bazı şahısların bu vesile ile kendi şahıs ve davalarının propagandasını yapması ve muhalefet ettikleri çevreleri yıpratmaya çalışması. Bu kabilden iki konuşmacının tavır ve sözleri dikkat çekici idi. Her ikisi de, kendilerinden başka hocaların, ilahiyatçıların bazı gerçekleri gizlediklerini söylüyordı, birisi de fırsat bulmuşken Diyanet İşleri Başkanlığı'na yükleniyor, çoğu personel gideri olan bütçesinden söz ediyor, vazifesini yapmadığını, sustuğunu ve bu gibi meselelerin çığırından çıkmasına sebep olduğunu hiddet ve şiddetle ifade ediyordu. "Kendilerinin işleri güçleri varmış, Diyanet var iken niçin rahatsız ve meşgul ediliyorlarmış efendim!"

A beyefendi, sizi kim televizyona çıkmaya zorluyor, hangi cami cemaati sizden fetva soruyor, sizinle medyanın işi, "aç gözlü ile fırsatçının" işine benzemiyor mu? Medya aç gözlü, sizler de fırsatçısınız, olay bundan ibaret, yoksa dini yaşayan Müslümanların size ihtiyaçları filan söz konusu değil.

Diyanet'in sustuğu da bir iftiradan ibaret; ne zaman oraya bir dini mesele sorulsa hemen cevabı verilir, bu meselede de öyle olmuştur. Birilerini rahatsız eden şey ise cevabın işlerine gelmemesinden ibarettir.

Komikliğe bakın, bunlardan biri hem "gerçekleri halktan gizliyorlar" diyor, hem de kendisinin açıkladığını iddia ettiği büyük (!) gerçeğin, Ömer Nasuhi Bilmen'in İlmihal isimli çok okunan kitabında var olduğunu söylüyor.

Gelecek yazıda bu müftü taslaklarının devirdikleri çamlara bakacağız.

27 Ocak 2006
Cuma



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi