HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Cemâatle Namaz*

Adı geçen yazıda il müftüsü, görev bölgesinde bilhassa cuma, terâvîh, vitir ve bayram namazlarında, aynı câmi içinde, aynı vakitte farklı uygulamaların yapıldığını; aynı zamanda, aynı namazın birden fazla cemâatle kılındığını, bunun sakıncalı sonuçlar doğurduğunu dile getirmekte ve birliğin sağlanması amacıyla alınabilecek tedbirler konusunda görüş istemektedir.
İslâm'da namazın cemâatle kılınması teşvik edilmiş, bazı müctehidler bunu farz-ı kifâye, bazıları ise müekked sünnet olarak değerlendirmişler, önemli bir mâzereti olmadığı halde cemâati terkeden müslümanın uhrevî sorumluluğundan söz etmişlerdir. Dînimizin teşvik ettiği "birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma, ümmet şuuru içinde cemâatleşme" hedeflerinin "cuma, bayram, hacc, selâmlaşma, tokalaşma, yardımlaşma, komşuluk ilişkileri..." gibi çeşitli vesileleri vardır; cemâatle namaz da bu vesilelerin başta gelenidir. Açık olarak anlaşılan odur ki cemâatle namazdan maksat birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunu geliştirmek, pekiştirmek ve beslemektir. Dînimizde teşvik bulunduğu, engel de bulunmadığı halde bir vakit içinde, aynı zamanda, bir camide cemâati bölerek iki imam arkasında iki bölük olarak namaz kılmanın, dînin maksadına, cemâatin teşrî hikmetine ve felsefesine ters düştüğü, buna Allah ve Rasûlü'nün (sav) râzı olmayacakları âşikârdır. Rasûlullah (sav) ve Râşid Halifeleri devrinde böyle bir uygulamanın bulunmadığı da bilinmektedir.
Bu açık gerçeklere rağmen bazı bölgelerde cemâatin bölünmesi şüphesiz kötü niyete dayanmamaktadır; burada yaşayan ve farklı mezheblere salik bulunan (daha çok Hanefî ve Şâfiî mezheblerine bağlı olan) müslümanlar, ibâdetlerinin ancak böyle sahih ve geçerli olacağı inancı ile bu şekilde hareket etmektedirler. Ortada bir kusur varsa bu, cemâate değil, onlara doğru ve uygun yolu göstermeyen, böyle bir çözümde birleşmeyen, çözüm teşebbüslerini baltalayan bazı kusurlu kişilere râcidir.
Teklif edeceğimiz çözüm şekillerine geçmeden önce mezkûr davranışın hangi ictihad farklarından kaynaklandığına kısaca işaret etmekte fayda vardır:
a) Şâfiîlere göre cuma namazı bir camide kılınmalıdır. İhtiyaç bulunmadığı halde birden fazla camide kılınırsa namazı ilk bitiren cemâat dışındaki cemâatlerin cuma namazları sahih olmaz. Eğer bir ihtiyaç ve zarûret sebebiyle birden fazla camide cuma kılınıyorsa, bu takdirde namazlar sahihtir, fakat yine cemâatle öğle namazını da kılmak sünnettir. Hanefîlere göre böyle bir sünnet yoktur. Cuma namazları sahihtir.
b) Şâfiîlere göre terâvîh namazında, iki rek'atte bir selâm vermek gereklidir. Ayrıca kazâ borcu olan kimsenin müekked olsun, olmasın; sünnet namaz kılması caiz değildir. Hanefîlere göre teravihte, iki rek'atte bir selâm vermek gerekli değildir. Kazaya kalmış namazları bulunan bir müslümanın nafile kılması caizdir, hatta müekked sünnetleri kaza borcu olanın da kılması teşvik edilmiştir.
c) Şâfiîlere göre vitir namazını üç rek'at olarak kılacak olanlar ya üçünü bir selâm ile kılacaklardır, yahut da iki rek'atte bir selâm verecekler, sonra kalkıp tek rek'atı da bir selâm ile edâ edeceklerdir. Üç rek'atı arka arkaya kılıp, iki rek'atta bir oturup tahiyyât okumak, sonra kalkıp bir rek'at daha kılıp yine oturarak tahiyyat okuyup selâm vermek caiz değildir. Hanefîlere göre ise bu son şekil caizdir, vitir namazı böyle kılınmaktadır.
d) Bayram namazlarında da Şâfiî ve Hanefî mezhebleri arasında farklılıklar vardır. Bu cümleden olarak Şâfiîlere göre bayram namazının birinci rek'atında sübhânekeden sonra fazladan yedi tekbir, ikinci rek'atında başta fazladan beş tekbir almak sünnettir. Hanefîlerde bayram namazının birinci rek'atında sübhanekeden sonra üç tekbir, ikinci rek'atında rukûdan önce üç tekbir vardır.
İşte sözü geçen yazıdaki uygulamaya sebep olan husûs bu mezheb ve ictihad farkıdır. Bu farklara rağmen, Şâfiî müslümanların Hanefî imam arkasında, yahut Hanefî müslümanların Şâfiî imam arkasında imamın mezhebine ve uygulamasına uyarak tek cemâat halinde ve tek şekilde cuma, terâvîh, vitir, bayram vb. namazlarını kılmaları mümkün ve caiz değil midir? Aşağıda bu soruya cevap verirken aynı zamanda problemin çözüm yollarını da arzetmiş olacağız.
Bilgi ve kanaatimize göre farklı mezheblere bağlı müslümanların birbiri arkasında tek şekilde namaz kılmaları mümkün ve caizdir ve bunu üç esastan birine dayandırmak mümkündür:

1. Farklı mezheblerde bulunan müslümanların birbirine imam ve cemâat olmalarını caiz görme esası: Hanefî ve Şâfiîlere göre bu caiz değildir; imam cemâatin mezhebine uygun hareket etse bile kendisi o mezhebden olmadıkça namaz mekruh olur. Ancak bu görüşün sağlam ve müslümanlar için bağlayıcı bir delili yoktur. İctihad asırlarından sonra gelen bazı fıkıhçıların ileri sürdükleri bu görüş haklı tenkitlerle çürütülmüştür.1 Buna karşı Mâlikî ve Hanbelî mezheblerinin görüşü "farklı mezheblere bağlı müslümanların, birbiri arkasında namaz kılmalarının caiz olduğu ve bu takdirde imamın mezhebine göre sahih olan namazın, cemâat için de sahih olduğu" şeklindedir. İslâm'ın rûhuna, cemâat felsefesine, ilk ve örnek asırların uygulamasına uygun bulunan bu görüş tercih edilmeli ve Şâfiîler ile Hanefîler de bu esasa göre birbirine imam-cemâat olmalı, imamın mezhebine göre tek cemâat ile tek şekilde mezkûr namazları kılmalıdırlar.

2. Ulü'l-emr'in tercihinin ihtilâfı ortadan kaldırması esası: Mezhebler arasında ihtilâflı bulunan konularda ulü'l-emr bir ictihadı tercih ederek ümmetin bununla amel etmelerini emrederse bütün müslümanlar buna uyarlar ve bu konularda hepsi tek mezhebe bağlı imiş gibi hareket ederler.2 Bu gibi konularda dîn âlimleri ulü'l-emrdir. Bunlar bir araya gelip söz konusu edilen husûslarda tek uygulamayı tercih ve ilân ederlerse (bunu Diyanet İşleri Başkanlığı da sağlayabilir) ihtilâf ortadan kalkar ve ibâdette birlik avdet eder.

3. Cemâatle namazın maksadından hareket ile mümkün olan fedakârlığı yapma esası: Yazının giriş kısmında cemâatin önemine ve bölünmenin mahzurlarına işaret edilmişti. Bunlar göz önüne alınarak şöyle bir uygulamaya gidilebilir:
a) Bugün cuma namazları ihtiyaca binaen birden fazla camide kılınmaktadır; çünkü cemâat bir camiin alamayacağı kadar büyümüştür. Bu durumda Şâfiîlere göre de öğle namazını, cumadan sonra cemâatle kılmak farz değil, sünnettir. Mefsedetin def'i ve iyi sonuçların temini için bu sünnetten vazgeçilebilir.
b) Şâfiî cemâate uymak için Hanefî imam da, teravih namazında iki rek'atta bir selâm verebilir; bu uygulama Hanefîlere göre de tercih edilen bir terâvih kılma şeklidir. Kazâya niyet eden cemâatin terâvih kıldıran imama uymaları dış görünüş itibarıyla bir bölünme ifade etmediğinden dileyenin böyle yapmasına ses çıkarılmaz.
c) Vitir namazı kılınırken imam, cemâatin çoğunluğunun bağlı bulunduğu mezhebden olur, diğer mezhebe bağlı bulunanlar ise imama uymaz, vitri camide veya (tercihan) evlerinde tek başlarına kılarlar.
d) Bayram namazlarında Şâfiî mezhebinden olan müslümanlar da Hanefî mezhebinden olan imama uyarak namazlarını kılabilirler; çünkü Şâfiîlere göre sünnet kılanın vâcib kıldırana uymasında sakınca yoktur. Ayrıca Şâfiî mezhebinden birinin, bayram namazının tekbirlerini eksik alan (yedi yerine üç tekbir alan) imama uyması caiz görülmüştür.3
Buraya kadar sıralanan şekiller ve esaslardan en az birine göre problemin çözülmesi, cemâatin bölünmekten kurtarılması, bir bid'atin önlenmesi ve sünnetin ihyâsı mümkün olacaktır.



* Bitlis Müftülüğünün bir yazısı (26.02.1988) üzerine kaleme alınmıştır.
1. Bkz. Hayreddin Karaman, Dört Risâle, İst. 1971, s. 124-130 (Yeni baskı, İz Yay., 2000).
2. Mecelle, Mazbata ve mad. 1801.
3. el-Fıkh ale'l-mezâhib, c.I, s. 263.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler